DÜNYADA SU SİSİ HASADI GELİŞMELERİ VE TÜRKİYE GERÇEĞİ

Makina Mühendisi – serdar.uzgur@uzgur.com

  1. GİRİŞ
    Temiz suya erişim, sosyoekonomik ve çevresel koşullara bağlı ve insanların refahını etkileyen etmenler açısından, ilk beş küresel risk arasında görülmektedir. Su gereksinimi ve sağlanması arasındaki oluşan boşluğu azaltmak için, geleneksel su kaynaklarının kullanımı ötesinde düşünülmesi ve davranılması gerekmektedir. Özellikle geleneksel su kaynakları olmayan bölgelerde karşılaşılabilecek temiz su kıtlığının sonuçları çok tehlikelidir. Bu soruna çözüm olarak, bulut ve sis içindeki havanın nemini yoğunlaştırarak su elde edilmesi, giderek daha fazla içme suyu kaynağı olarak görülmektedir. Düşük bakım gerektirmesi ve tatlı su sağlamak için çevreye duyarlı pasif teknoloji olmasına karşın, sis hasadı yoluyla havadan su toplama potansiyeli dünyada çok az araştırılmıştı. 1980’den bu yana sis suyu toplama araştırmalarının kapsamlı irdelenmesine dayanan çalışmalar, son yıllarda sis toplama sistemlerindeki teknolojik gelişmeler sayesinde konuyu öne çıkarmıştır. Araştırmalara ek olarak, sis suyu toplama uygulaması da dünya çapında, özellikle Kanarya Adaları, Şili, Kolombiya, Eritre, Etiyopya, Guatemala, İsrail, Fas, Namibya, Umman, Peru ve Güney Afrika’dan ortaya çıkan örnekleriyle de desteklenmektedir.
    Normal koşullar altında, yer düzeyindeki hava, çapları 1 ile 50 μm arasında değişen, genellikle sis içindeki asılı su damlacıkları [1] taşıdığından, özellikle kurak ortamlarda değerli bir tatlı su kaynağını oluşturur. Su, sis içerisindeki damlacık akışını kesen ve asılı su damlacıklarının çarpışmasını ve birleşmesini sağlayan dikey bir ağ kullanılarak toplanır. Bu su, daha sonra bir toplama oluğuna ve bir depolama tankına veya dağıtım sistemine aktarılır [2, 3]. Potansiyel sis toplama alanlarının coğrafyası ve topografyası, özellikle yağış olaylarının düzensiz olduğu kuru bölgelerde yoğun sise elverişli olmalıdır. Sisten su elde etmek için en uygun yerler, bir kıyı şeridine yakın ve rüzgâra dik olan yüksek bir dağ silsilesinin olduğu bölgelerdir [4].
    Sis suyu hasadı (fog harvesting), kırsal topluluklarda yaşayan binlerce insana, doğrudan tatlı su sağlamanın en uygulanabilir ve belirli durumlarda en uygun maliyetli yoludur [5]. En düşük işletme ve bakım maliyetlerine ek olarak, sis toplama alanları, siste sonuçlanabilecek yüksek oranda salım yapılan veya hava kirleticileri üreten kentsel alanlara bitişik olmadıkça, sis suyunun kalitesi, genellikle içme suyu kalitesi standartlarına uyar [6].
  2. SİS
    Buğu, su damlacıkları (1 µm’den 50- 60 µm’ye kadar) ve buz kristalleri ya da hepsinin bir arada yoğunlaşmasıyla oluşmaktadır. Farklı renk, biçim, oluştukları yükseklik ve etki oluşturdukları hava olayları ile birbirinden ayrılan, genelde tabanı yer yüzeyinden yukarıda olan kümeler bulut olarak tanımlanır.
    Öncelikle “Sis” tanımını meteorolojik olarak yapmak, hangi durum ile karşılaştığımızı açıklamak için doğru bir başlangıçtır. Sis ise, Stratus (St) bulutunun (yer seviyesinde oluşan sığ katmanlar) yer yüzeyinde meydana gelmiş hali olarak tanımlanabilir. Sisteki su zerreciklerinin daha küçük olması nedeniyle sis, genellikle diğer bulutlardan daha yoğun görünmektedir. Hafif siste damlacık sayısı 1 cm³’te 50-100’e yakındır, yoğun siste ise 500-600 arasındadır. -20ºC sıcaklıkta sis, genellikle soğumuş su damlacıklarından oluşur, daha düşük sıcaklıklarda ise buz kristallerine rastlanır. Sis durumunda havanın bağıl nemi %100’e (%95 ile %100 arasında) yakındır. Çok sayıdaki küçük su damlacıkları, daha az sayıdaki büyük su damlacıklarına oranla daha fazla ışık emmesi, onların daha yoğun tabakalar halinde görülmesi sonucunu doğurur. Ek olarak, sis içinde çisenti (ince ince, toz gibi yağan yağmur) biçiminde çok hafif yağış da olabilir. Sisin sıklıkla şehirlerde oluşuyor olmasının nedeni, hava hareketi ve hava kalitesiyle ilişkilidir. Sis, yatay görüşü 1.000 m.’nin altında yere yakın hava tabakasında yayılmış küçük su damlacıkları veya kristallerden oluşan meteorolojik bir olaydır. Yeryüzüne çok yakın yükseltide oluşmuş yoğuşma ürünlerine sis adı verilir. Sıcak ve nem yüklü hava kütlesinin soğuk bir havaya rastlaması sonucunda veya aşağıdaki durumlar oluştuğunda sis oluşur.
    • Ilık denizden serin karaya rüzgâr estiğinde,
    • Sıcak denizden soğuk denize rüzgâr estiğinde,
    • Sıcak karadan soğuk denize rüzgâr estiğinde,
    • Serin denizler üzerinde alçalıcı hava hareketi olduğunda,
    • Yere yakın yükseltilerde gerçekleşen yoğunlaşmalarda
    sis ortaya çıkar. Sisler genellikle sabah saatlerinde oluşur. Hava ısınmaya başlayınca ortadan kalkar.
    2.1 Oluşum Şekillerine Göre Sis Çeşitleri
    Oluşum şekillerine göre sisleri 2 ana grupta toplayabiliriz:
    1- Hava Kütlesi Sisleri (Soğuma Sisleri):
    • Adveksiyon Sisleri: Adveksiyon, bir akışkan içindeki ısı, nem veya kirletici maddelerin büyük ölçekli hareketle taşınmasıdır. Sıcak ve nemli havanın soğuk bir yüzey üzerine hareketiyle alt katmanların soğuyarak yoğunlaşması sonucu Adveksiyon Sisleri oluşur. Çoğunlukla kıyı bölgelerinde görülür. Buna örnek olarak Balkanlar’dan gelen soğuk hava kütlesinin Marmara Denizi üzerinden geçmesiyle oluşan sis tabakası gösterilebilir.
    Adveksiyon sisinin oluşması için uygun şartlar şunlardır:
    • Hava kütlesi ile alttaki yüzey arasında büyük sıcaklık farkı,
    • Orta derecede rüzgâr hızı (2 – 7 m/sn),
    • Başlangıçta kararlı tabakalaşma,
    • Yükseklikle sabit kalan veya artan özgül nem.
    Adveksiyon sisleri bazen binlerce km2’lik bir alanı kaplayabilir. Bu tip sisler gün boyunca her an oluşabilir ve günlerce, bazen de haftalarca kalabilirler ve deniz ulaşımını önemli ölçüde aksatabilirler. Adveksiyon sislerinin oluş sıklıkları, kışın daha fazladır ve etkiledikleri alan da daha geniştir. Sisin dağılması için ısı alışverişinin sona ermesi veya kuvvetli bir rüzgârın çıkması gerekmektedir. Kara meltemleri etkisiyle kıyıdan uzaklaşan adveksiyon sisleri, rüzgâr tersine dönünce, deniz meltemleri ile yeniden kıyıya dönebilirler.
    • Rüzgâr, ılık denizlerden soğuk karaya doğru esince karada sis oluşur.
    • Rüzgâr sıcak denizlerden soğuk denizlere doğru esince soğuk denizler üzerinde sis oluşur.
    • Rüzgâr sıcak karalardan soğuk denizlere doğru esince deniz üzerinde sis oluşur.
    • Alçalma hareketi yapan hava kütlesinin serin olan deniz yüzeyi ile temas eden alt kısımlarında sıcaklık düşer ve sis oluşur.
    • Radyasyon Sisleri: Rüzgârın olmadığı, açık ve durgun gecelerde ısı kaybı nedeniyle yer yüzeyi ve yüzeye yakın hava soğumaktadır. Yer yüzeyinden yukarıya doğru yükseldikçe atmosferde ters bir sıcaklık dağılımı ortaya çıkmaktadır. Tersleme genelde çukur bölgelerde ve vadilerdeki yerleşmelerde görülür. Vadi tabanlarındaki ve çukur bölgelerdeki hava, güneşi görmediği zamanlarda daha yüksek kesimlerdeki havaya göre daha soğuk olur. Alt düzeylerdeki soğuk havaya ek olarak, yükseklik arttıkça sıcaklık da artar ve oluşan soğuma havanın çiğ noktasına kadar inerse, sis oluşur. Genelde bu sis türü gece başlar ve çoğunlukla gün ortasına doğru, gündüz sıcaklığıyla birlikte dağılır. Ülkemizin özellikle iç kesimlerinde ilkbahar ve sonbaharda gökyüzünün açık olduğu günlerde sık sık radyasyon sisi meydana gelmektedir. Çukur bölgelerde (vadilerde) ve küçük derelerde gece boyunca yakınlardaki yamaçlardan aşağıya doğru oluşan soğuk hava akımı sonucunda da yüksekliği insan boyunu geçmeyen şekillerde görülebilmektedir.
    Radyasyon sisi daima sıcaklık terslemesinin (inversiyon) varlığı ile bağlantılıdır. Yazın radyasyon sisinin kalınlığı 200 m’yi geçmez. Ancak, kışın havanın rüzgârsız ve bulutsuz olduğu anti siklonik durumlarda, yani çevresinde bulunan havaya göre yüksek basıncı olan bölgelerde, radyasyon sislerinin kalınlığı 1.000 m’ye kadar ulaşabilir ve üst üste birkaç gün sürebilir. Bu tür durumlarda radyasyon sisinin dağılması için hava kütlesinin değişimi gerekir.
    Radyasyon sislerinin oluşumu için gereken şartlar şunlardır:
  3. Açık gökyüzü,
  4. Yükseklikle sabit veya artan/yüksek bağıl nem,
  5. Kararlı tabakalaşma ve zayıf rüzgâr.
    Yüksek bağıl nem önemli bir etken olduğundan, radyasyon sisleri soğuk kıtalar üzerindeki denizsel kökenli durgun havada çok sık olarak oluşsa da deniz sıcaklığının günlük değişimi, karalara göre oldukça küçük olduğu için, radyasyon sisleri normal olarak okyanuslar üzerinde oluşmaz.
    • Adveksiyon-Radyasyon Sisleri: Soğuma ve sisin oluşumu, adveksiyona ve yayılmaya bağlı olduğunda oluşan sislere Adveksiyon-Radyasyon sisleri denir. Bu tip sisler yükseklik bakımından güçlü olup, geniş alanları kaplarlar ve havacılıkta görüş uzaklığını oldukça düşürdüğü için büyük tehlike oluştururlar.
    • Yamaç sisleri: Bu sislerin oluşumunda, yatay yönde hareket eden hava kütlesinin, yer şekilleri etkisiyle eğim boyunca yavaş yavaş yükselip soğuması rol oynar. Özellikle dağların eteklerinde ve önlerindeki eğimi az yerlerde oluşur.
    2- Cephe Sisleri:
    Özellikle orta enlemlerde karşılaşan zıt karakterli hava kütlelerinin karşılaşma alanlarında oluşur. Sıcak olan hava kütlesi, soğuk olan hava kütlesi ile karşılaşınca soğumaya başlar. Bu soğuma sonucu sis ve bulut oluşumu gerçekleşir.
    • Sıcak cephe önü sisleri,
    • Soğuk cephe gerisi sisleri,
    • Cephe hattı sisleri.
    2.2 Oluştuğu Sıcaklığa Göre Sis Çeşitleri
    • Sıcak Sis: 0°C’nin üzerinde
    • Soğuk Sis: -30°C ve 0°C arasında
    • Buz Sisi: -30°C’ den daha soğuk
    sıcaklıklarda oluşan sislerdir.
  6. SİS SUYU TOPLAMA SİSTEMLERİ
    Yeşil bir teknoloji olarak sis hasadı, aynı zamanda enerji tüketimine dayanmayan ve çevredeki alanlarda olumsuz çevresel etkileri olmayan, çevre dostu bir işlemdir. Atmosferik su, dünyadaki toplam suyun sadece %0,001’ini ve tatlı suyun %0,04’ünü oluşturmaktadır. Bu nedenle, sis toplama yoluyla hasat edilebilecek su miktarının önemsiz bir düzeyde kaldığı düşünülebilir. Bununla birlikte, sis suyu toplamanın yerel bitki örtüsü, böcekler ve bağımlı eko sistemler üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi bildirilmemiştir.
    Dünyada veri oluşturma konusunda yer seçimi, etkili sis suyu toplamanın anahtarıdır ve aşağıdaki iki ana değerlendirme değişkenleriyle başlar. Birincisi, var olan su kaynaklarının uzak ve getirmenin zaman alıcı olduğu veya su taşımak için tankerler gibi seçeneklerin aşırı derecede pahalı olduğu bölgelerde içme suyu gereksiniminin belirlenmesi. İkinci olarak, hedef alanlarda meteorolojik veriler, sis yoğunluğu ve süresi irdelenerek sis suyu toplama sistemlerinin saptanması [7]. Bu düşüncelere dayanarak, içme suyu kullanımları ve sınırlı bir ölçüde hayvancılık ve tarım için, dünya çapında birden fazla sis suyu toplama alanı belirlenmiş ve kurulmuştur (Şekil 1). Belirlenen uç seçim örnekleri, yaşanan iklim değişikliği sonucu yaşanması olası sorunlar için veri bankası oluşturulmaya yönelik olarak sürmektedir.
Şekil 1. Bir Sis Suyu Toplama Sistemi

Namibya’nın da içinde olduğu birçok ülkede sis suyu toplama projeleri gerçekleştirilmiştir [8]. Güney Afrika [9], Suudi Arabistan [10] [11], Mısır [12,13], Azerbaycan [14], Etiyopya [15], Umman Sultanlığı [16], İsrail [17], Kolombiya [18], Şili [19] ve Kanarya Adaları [20], diğerleri arasında öne çıkanlardır.
Çoğu sis suyu toplama projesinde, rapor edilen sis türü adveksiyon sisidir [21].
Sis suyu toplama işlevsel sistemlerinin birkaç örneği olsa da, belirli sosyal, ekonomik ve politik zorluklar nedeniyle başarılı bir şekilde uygulanamayan sis toplama projeleri de vardır. Başarısız projeler için bildirilen nedenler arasında; topluluk katılımı ve toplumsal cinsiyet eşitliği eksikliği, yetersiz veya sınırlı finansman, parasal yapılabilirlik mekanizmasının eksikliği, yetersiz yerel paydaş yönetimi, düşük donanım bakımı ve proje alanındaki sosyal kararsızlık yer almaktadır. Şili, Nepal, Dominik Cumhuriyeti, Ekvador, Yemen, Guatemala ve Haiti’deki bazı sis suyu toplama projeleri, bu etkenlerden en az biri nedeniyle farklı uygulama aşamalarında sonlandırıldı [22].
Tablo 1 altında dünyanın farklı yerlerinden alınan “parlak noktalar” olarak adlandırılan işlevsel sis suyu toplama sistemlerinin uygulandığı beş örnek ülkedeki uygulamanın değerlendirmesi verilmiştir. Bu örnekler, sis suyu toplamanın, bu değerli kaynağın bulunduğu ilgili topluluklar için su elde etme oranının artırabileceğini göstermeyi amaçlamaktadır. Guatemala, Eritre, Şili, Peru ve Fas’taki işlevsel sis suyu toplama sistemlerinin temel özellikleri bu tabloda özetlenmiştir:
Tablo1’de özetlenen sosyo ekonomik projeler dışında küçük ölçekte binlerce proje hayata geçirilmektedir.
Genel Olarak Ana uygulamalar:
• Sis hasadı toplayıcıları, kırsal topluluklara ve ev gruplarına, Dünya Sağlık Örgütü içme suyu standartlarını karşılayan su sağlayabilir. Bu suyun üretilmesi ucuzdur ve yer çekimi akışı ile evlere iletilebilir.
• Sis hasadı toplayıcıları, geleneksel kaynaklardan su sağlamanın uygulanabilir olmadığı yamaçlarda ve dağların üst kısımlarının yeniden ağaçlandırılması için de su sağlayabilir. Sis suyu, yer çekimi akışı ile damla sulama sistemlerine iletilebilir ve ortaya çıkan ormanlar, uygun şekilde yerleştirilirse, doğrudan sis suyunu toplayarak kendi kendini sürdürebilir hale gelebilir.
3.1 Sis Hasadı Uygulamasının Olumlu ve Zayıf Yönleri
Olumlu yönleri:
• Çalışmak için enerji gerektirmeyen, pasif toplama sistemidir.
• Ucuzdur, bakımı ve onarımı kolaydır.
• Su niteliği, endüstriyel olmayan bölgelerde genellikle iyidir, ancak pH genellikle düşük olabilir.
• Gereksinime veya var olan kaynaklara paralel olarak büyüyebilen parçalı sistemler kurulabilir.
• Hızlı ve basit tasarım ve uygulama yapılabilir. Sistem kurulumu çok az zaman veya beceri gerektirir.
• Dağlık ve kurak bölgelerde geleneksel içme suyu kaynaklarına oranla düşük ön yatırım gerektirir; diğer maliyetler de daha azdır.

ÜlkeSaha KarakteristiğiCinsiyet ve Topluluk HedefleriTeknik ve Finans Paydaşların HedefiArtıları
GuatemalaLa Ventosa ve Tojquia, Cuchumatanes Dağı’nın tepesine yakın, deniz seviyesinden 3.300 m yükseklikte küçük, merkezden uzak, kırsal köylerdir.Su toplama kadınlara verilen bir görevdir. Kültürler arası yüksek düzeyde anlayış ve cinsiyete özgü  gereksinimlerin ele alınması, projeler için hayati önem taşımaktadır.Toplam; 1.640 m2 ağ, günlük ortalama 8,5 m3‘ su toplamaktadır. Paydaşlar arasındaki proje başarısı için işbirlikçi çabalar gösterilmiştir.Topluluk katılımı, kapasite oluşturma, işbirlikçi çalışma ve işe aktif katılım ve yerel kurumların ve liderlerin aktif katılımı sağlanmıştır.
EritreDeniz seviyesinden 21.085 m. yükseklikte Arborobue (827 kişi) ve deniz seviyesinden 1.725 m. yükseklikte Nefasit (3.990 kişi) küçük yerleşim yerleri.Topografya nedeniyle su erişimi sınırlıdır. Su toplama, kadın ve kızların sorumluluğundadır ve bu da gelişimlerini kısıtlar.Arborobue’de günlük ortalama sis suyu toplama miktarı 3,1 l/m2 iken Nefasit’te 1,4 l/m2‘dir. Eğitimli topluluk üyeleri sis toplama sistemlerini yönetmek için komiteler oluşturmuştur.Ekonomik sınırlamalar nedeniyle, başlangıç maliyetlerinin dış kuruluşlar tarafından  karşılanması gerekir. Sis suyu toplamada toplumsal katılım ve eğitim, proje sürdürülebilirliği için anahtardır.
ŞiliFalda Verde, Chanaral şehrinin 5 km kuzeyinde ve Şili’deki kıyı şeridine 1,5 km uzaklıktadır (deniz seviyesinden 600 m yükseklikte; yıllık ortalama yağış miktarı 30 mm’dir).Topluluk, yerel ekonomiyi sürdürülebilir bir şekilde iyileştirmek için sis toplayıcıları kurmak için bir dernek kurdu.Proje, 14 Büyük Toplama Ağları, bir boru şebekesi ve günlük ortalama 1 m3 toplama ile su deposunu kapsar. Bu proje birden fazla paydaştan destek aldı.Belediyelerin evsel su  gereksinimlerinin bir kısmı belediye hizmetleri tarafından karşılanmaktadır. Bu proje, topluluklara sis suyunu başka amaçlar için kullanma fırsatı da sunmaktadır.
PeruVilla Maria del Triunfo, Lima’nın eteklerinde, deniz seviyesinden 294 m. yükseklikte yer almakta. İnsanların en az %35’i zor durumda ve suya erişimi bulunmamaktadır.Sakinlerin çoğu, uygun olmayan fiyatlar ve su kalitesi ile ilgili önemli endişelerle tankerlerden su almaktadır.Proje, doğru sis koşullarında kolektör başına günlük 300-400 l su toplamaktadır. Yerel bir STK ve topluluk, birincil paydaşlardır.Topluluk, bu projenin başarısını tetikleyen yerel STK tarafından desteklenmekte ve  özendirilmektedir.
FasGüneybatı Fas’taki Anti-Atlas sıradağlarının Ail Baamrane bölgesi, Boutmguida Dağı’nın tepesinde, deniz seviyesinden 1.225 m yüksekliktedir.Cinsiyet eşitsizliği ve kültürel  gelenekler, kadınların korumaya ilk katılımını kısıtladı. Proje, toplumsal cinsiyetle ilgili endişeleri açıkça ele aldı.Birden fazla kurumsal iş birliği, günlük 22 l/m2‘ye kadar ağ uzunluğuna sahip su temini ile dünyanın en kapsamlı işlevsel sis toplama sisteminin geliştirilmesine olanak sağlamaktadır.Kadınların aktif katılımı ile toplumda olumlu etkiler. Topluluk, projenin sahiplenme duygusunu kazandıktan sonra  bakım sistemine katıldı.

Tablo 1. Sis Suyu Toplamanın İşlevsel Sistemlerinin Temel Özelliklerinin Özeti

Zayıf yönleri:
• Sistemin başarıya ulaşması, atmosferdeki sıcaklık, nem, rüzgâr, yağış gibi iklimsel, mevsimsel hava koşul değişkenlerinin ve saha koşullarının uygunluğuna bağlı olduğundan, iyi ve kapsamlı bir ön çalışma ve teknik değerlendirmeye bağlıdır. Sürdürülebilir verimi öngörmek zor olduğundan, her durumda, kapsamlı bir pilot proje yapılması gereklidir.
• Verim, iklim koşullarındaki değişikliklere karşı çok hassastır ve bu nedenle yedekleme yapılması gerekebilir.
• Sis toplamanın, bir su temini olarak bölgesel veya ulusal önem taşıma olasılığı çok düşüktür. Başarılı uygulama için, yerel düzeyde topluluk katılımı gerekir.
• Kolektörler kullanım noktasına çok yakın değilse, boru hattının maliyeti sistemi ekonomik olmaktan çıkarabilir ve ayrıca suyun taşınması ve basıncında sorun olabilir.
• Sistem açıkta olduğundan, vandalizme ve vahşi doğa canlılarına karşı, koruma gereksinimi olabilir.
• Sistemin kurulumu, bakımı ve izlemesi için sahaya kolay erişim gereklidir.
3.2 Sis Hasadı Sistem Bileşenleri
Yukarıdaki bölümlerde biraz değinildiği gibi sis hasadı ile su toplama, çok özel bir su toplama türüdür. Bu yöntem, yüzey suyu, kuyular veya yağmur suyu toplama gibi diğer geleneksel su kaynaklarının insanların gereksinimlerini karşılayamadığı, bir kaynaktan su boru hattı döşenmesinin veya deniz suyunu tuzdan arındırma tesislerinin uygulanabilir olmadığı veya çok maliyetli olduğu alanlarda bir seçenek olmalıdır. Genelde proje maliyetleri az, basit teknoloji gerektiren, çok kaliteli su elde edilebilen ve doğru yerde doğru şekilde yapıldığında, su kaynağının yüzlerce veya binlerce yıllık sürelerce kullanılabileceği bir yöntem olmasıyla dikkat çeker.
3.2.1 Su Hasadı Toplama Ağları
Sis toplayıcı, dikey bir düzlemde ağın bir bölümünü destekleyen basit bir çerçevedir. Sis ağ boyunca hareket ettikçe, küçük sis damlacıkları ağ üzerinde birikir ve yerçekimi etkisi altına giren daha büyük damlalar oluşturmak üzere birleşerek panelin altındaki bir çukura veya oluğa toplanır ve buradan bir depolama tankına veya sarnıca aktarılır (Şekil 2). Büyük, çalışır durumda sis toplayıcılar, tipik olarak iki destek direğinden ve ağın asılı olduğu kablolardan yapılır. Bunlara ek olarak, direkleri desteklemek için bir gergi teli ağı, suyu toplamak için plastik bir oluk ve suyu oluklardan bir rezervuara veya sarnıca taşımak için borular olması gerekir. Büyük kolektörler genellikle 12 m uzunluğunda ve 6 m. yüksekliğindedir. Ağ, kolektörün üst 4 m’sini kaplar. Bu, 48 m2’lik bir toplama yüzeyi sağlar ve sahaya bağlı olarak günde 150 – 750 litre tipik su üretim düzeylerine ulaşılabilir. Bu basit sisteme bir seçenek olarak, kolektörlerin çok olduğu yerlerde, bir dizi toplama panelinden oluşan daha karmaşık yapılar da yapılabilir.

Şekil 2. Sis Toplama Çalışma Şeması / Şekil 3. Sis Toplama Ağ Tipleri

Toplama kolektörlerinin en önemli parçası, doğal olarak suyu toplayan ağ elemanıdır. Dünyanın farklı yerlerinde, Raşel (Raschel) [23](Şekil 4), 3D FogHa-TiN gibi çeşitli malzemeler [24], metal örgü [25] (Şekil 5) ve Arp teli [26] (Şekil 6), sis toplamak için araştırma ve operasyonel boyutlarda kullanılmıştır. Çift katmanlı Raşel (%35 gölge katsayısı ile) dünyanın birçok yerinde uygulama ve araştırma projelerinde yaygın olarak kullanılmaktadır.
Bununla birlikte, bu tip kolektörlerde yüksek rüzgâr hızlarında damlacıkların ağdan kopması ve ağ yırtılması nedeniyle de toplama verimlilik azalması, toplanan su damlacık bozulması ve uzaklaştırılması sorunları da yaşanabilmektedir.
Sis toplama sisteminde kullanılan bir diğer ağ türü, 0,13 mm (www.aqualonis.com) çapında iç içe polipropilen liflerden yapılmış, 3 boyutlu ağ olan “FogHa-TiN”dir. Bu tip kolektörün üstünlükleri arasında 120 km/s’ye kadar rüzgâr hızına karşı yüksek direnci, UV ışınlarına karşı direnci ve Raşel’e göre yüksek verimliliği sayılabilir. Kollektörlerin atmosferik etkenlere karşı direncini artırmak için sis toplama sisteminde çoğunlukla çelik ve alüminyumdan oluşan metal kafesler de kullanılır. Metal kafeslerin atmosferik etkenlere karşı yüksek bir direnci vardır. Raşel’den farklı olarak yüksek rüzgâr hızlarında kemer yapmazlar. Ayrıca Raşel’den daha verimlidirler. Ancak yüksek fiyatları ve ağırlıkları nedeniyle yaygın olarak yeğlenmemektedirler.
Raşel ve metal kolektörler kafes olarak yapılır ve kullanılır. Kafeslerin olumsuz yanlarından biri de, ağın boş alanının bütünleşmiş damlalarla tıkanmasıdır. Ağın tıkanması, sis akışının sapmasına neden olur ve kolektörün aerodinamik verimliliğini azaltır. Ayrıca, su damlacıklarının etkili bir şekilde boşaltılması azalır ve yeni damlacık birikmesi için neredeyse hiç yeni yüzey oluşturamaz. Bu sorunu çözmek için bilim insanları, Namib Çöl böceği gibi hayvanların vücut yüzeyini incelemişlerdir. Bu hayvanların vücut yüzeyinin ıslanabilmesi, toplanan suyun etkili bir şekilde emilmesi ve boşaltılması için kilit etkenin, Florodesil, Asahiklin gibi kimyasallar kullanılarak sis kolektörlerinin tümüyle ıslanmasını sağlamak için birçok çalışma yapmışlardır. Bu çalışma sonuçlarına göre, Titanyum dioksit kaplama işlemi yapmanın yararları görülmüştür [27]. Yapılan çalışmalar, kaplama eksikliğine oranla verimliliğin beş kat arttığını gösterse de verimliliği artırmak için kaplama kullanılmasının da olumsuz etkileri saptanmıştır. Dış mekânda kaplamalı malzemelerin kararsız fiziksel ve kimyasal özelliklerinin yanı sıra, kısa hizmet ömrü göstermesi, flor içeren bileşiklerin kullanımı nedeniyle, toplanan suda zehirlenme risklerini de göstermiştir. Son yıllarda örgü kolektörler yerine Arp-tel kolektörlerinin kullanılması önerilmektedir.

Şekil 4. Raşel Tip Ağ / Şekil 5. Metal Tip Ağ / Şekil 6. Arp-tel Tip Ağ

3.2.2 Su Hasadı Toplama Kuramı
Bir kolektör, üzerinden geçen sisin içerisindeki tüm su içeriğini asla toplayamaz. Kolektör tarafından toplanan teorik su miktarını belirlemek için Eşitlik 1 kullanılır.

Bu eşitlikte; q, toplanan su miktarı (l/h); LWC, birim sis hacim başına sıvı su içeriği (g/m); A, kolektörün file alanı (m2); ηKol, kolektör verimliliği (boyutsuz); u, rüzgâr hızı (m/s) ve 3,6 ise dönüşüm faktörüdür.
Katı bir yüzeye doğru akan sis akışı, yolundan saparak kolektör üzerinde düşük hızlı kısımda toplanır. Gözenekli kolektörlerde, kolektörün plakası, geometrisi veya şekli nedeniyle, sis damlacıkları doğrusal yolundan sapsa da, çevresinden geçebilir. Kolektörün plakası ne kadar gözenekli olursa, sis yolu değişiklikleri o kadar az olur. Doğrusal yoldan sapma olmaksızın kolektörün plakasına ulaşan sis damlalarının bir kısmı, aerodinamik verimlilik (ηAC) eşitliğine göre (Eşitlik 2) hareket eder.

Bu eşitlikte; SC, kolektör plakası gölge katsayısı; CD, tıkanık plaka sürtünme katsayısı ve CO, basınç kaybı katsayısıdır.

Ayrıca, kolektörün plakasına ulaşabilen sis damlalarının yalnızca bir kısmı ağ elemanlarını etkileyebilir ve birikebilirken, geri kalanı ağın boş alanından geçerek kolektörün plakasından etkilenmeden damlayabilir. Emilme verimliliği (ηtutma) emilen damlaların yüzdesidir. Emilen sis damla yüzdesi için, su tutma, difüzyon, yerçekimi sedimantasyonu ve çarpma etkileri olmak üzere dört mekanizma kullanılır. Çarpma mekanizması, emilen damla yüzdesi üzerinde en büyük etkiyi taşıdığından, emilme verimliliği (ηtutma) neredeyse çarpma verimliliğine eşittir (ηÇarpma) Eşitlik 3, çarpma verimliliğini hesaplamak için kullanılır.

Bu eşitlikte; Stk, Stokes sayısıdır. Stokes sayısı, damlacığın çevredeki hava akışı ile kinetik dengesini gösteren, boyutsuz bir sayıdır. Başka bir deyişle, Stokes sayısı, bir parçacığın tepkime süresinin çevredeki hava akışına oranını gösterir (Stk= tparçacık/takış). Stk≥1, sis hasadının yüksek verimliliğine işaret eder. Stokes sayısının teorik değeri Eşitlik 4 ile bulunabilir.

Bu eşitlikte; ρd, su yoğunluğu (kg/m3); Dd, sis damlacık çapı (m); μhava, havanın dinamik viskozitesi (NS/m2); R, kolektör elemanlarının yarıçapını (m) ve u, rüzgâr hızını (m/s) gösterir.
Kolektör tarafından tutulan sis damlaları, ağ yüzeyi sapması veya yüksek rüzgâr hızı nedeniyle oluğa dökülmez veya oluk taşması tüm toplanan su drenaj sistemi ile tanka taşınamadığından, sürüklenme verimi (ηdr) toplanan suyun emilen suya oranını gösterir [28].
Kolektör tarafından sis toplamanın toplam verimliliği Eşitlik 5 ile gösterilir.

Çapraz tutucuda boş alanın tıkanması sonucunda yüzey yapışma kuvveti artar. Yeterli uzaklıktaki paralel tel sistemi, yüzey yapışma kuvvetini tıkama veya sisi azaltma etkisini azaltmaya yardımcı olur.
Kolektörün gölge katsayısı arttıkça, damlacık çarpma yüzeyi büyür ve sonuç olarak çarpma verimliliği de artar. Bu durum aerodinamik verimliliğini etkiler. Bu iki değer dengesi, toplam verimliliğin en uygun duruma geldiğini gösterir. Örneğin, Raşel ağ için gölge katsayısı en uygun değeri 0,53 iken, aerodinamik verimliliği de en yüksek değere ulaşır. Çökelen damlacıklar ıslak ve ince bir zar (membran) oluşturup büyük damlacıklar oluşturur. Birleşen damlacıklar, yer çekimi ile hareket edecek kadar büyüklüğe ulaşınca, oluğa düşer. Bu arada, kolektör yüzeyindeki boş alanları tıkayarak büyüyen damlacıklar, sis akışını engeller ve sis akışı yönünü değiştirirken ağın aerodinamiğini de bozar. Ayrıca, ağ tıkandıkça damlaların çarpma yüzeyi küçülür ve kolektör toplam verimliliği azalır. Tıkanma sorunu, çoğunlukla çapraz düğümlü ağlarda ortaya çıkar. Damlacık çarpma yüzeyi arttıkça, yüzey yapışma kuvveti (Fγ) yer çekimi kuvvetini aşar (Fg) (Şekil 7) ve damla düşmesine neden olduğundan, toplanan damlaların boşalması zorlaşır. Çapraz bağlı bir ağda, damla etkili darbe yüzeyi paralel iplilerde daha büyüktür. Paralel iplerde birleşik damlacıklar, sis akış aerodinamiğini daha az bozar. Yeterli uzaklık varsa bitişik damlalar bütünleşemez ve tıkanmaya da neden olmaz. Yeniden sürüklenme, sis toplama verimliliğinin azalmasının bir başka nedenidir. Yeniden sürüklenme, yer çekimi kuvvetinin etkin olduğu ve düşüşün azaldığı kritik hacme ulaşmadan önce gerçekleşir. Sürükleme kuvveti (Sdr) yüzey yapışma kuvvetini (Fγ ) etkin kılar ve yeniden sürüklenme oluşur. [29]

Şekil 7. (a) Çapraz Tutucu (b) Paralel Arp Tel Sistemdeki Etkiyen Kuvvetler
  1. TÜRKİYE’DE SİS OLAYI
    Türkiye ortalama yükseltisi 1.100 m’den fazla olan, yüksek bir ülkedir. Ülkemizin deniz yüzeyinden 500 m’ye kadar olan alçak alanları %17,5 kadar iken, 1.000 m’den daha yüksek alanları ise ülke yüz ölçümünün %55’ten fazlasını oluşturur. Bu durum, Türkiye’nin iklim koşulları üzerinde, özellikle sis açısından çok önemli etkiler yapar.
    Ülkemizde sis olaylarının en çok görüldüğü yerler, Karadeniz ve Marmara bölgeleridir. Karadeniz kıyılarında bölge halkının duman dediği sisler, daha çok yamaç sisleridir. Bu tür sislere daha çok ilkbaharda rastlanır.
    Sis olayının en az görüldüğü yer ise Akdeniz kıyılarıdır. Ege kıyıları ve Güneydoğu Anadolu da, sis olayının az görüldüğü yerlerdendir.
    İç kesimlerde sis olayına daha çok sonbahar ve kış mevsimlerinde rastlanır. Bu kesimlerdeki sislerin başlıca nedeni, yeryüzünün fazlaca ısı yitirmesidir. İç Anadolu ve Trakya, iç kesimlerde sislerin en çok görüldüğü yerlerdir.
    Türkiye’de sis tiplerinin iklimsel özellikleri, çevreleri ile ilişkisi ve sis oluşumunu tetikleyen arka plan hava sistemleri (sinoptik) göz önüne alınarak araştırılmıştır.
    Bu konuyu daha iyi anlamak için şu beş terimi bilmek yararlı olacaktır:
    SYNOP (Surface Synoptic Observations): Yüzey Sinoptik Gözlemleri olup, genellikle kara istasyonlarından alınan meteorolojik gözlemlerdir.
    METAR (Meteorological Aerodrome Report): Meteorolojik Havaalanı Raporu, Havaalanlarındaki uçuşlarda kullanılmak üzere hazırlanan saatlik hava durumu raporudur.
    NCEP (National Centers for Environmental Prediction) Ulusal Çevresel Tahmin Merkezleri: Küresel hava tahminleri ve iklim modellemeleri yapar.
    NCAR (National Center for Atmospheric Research). Ulusal Atmosfer Araştırma Merkezi: Atmosfer ve iklim değişikliği üzerine bilimsel araştırmalar yürütür.
    NCEP/NCAR Reanalysis (yenileme): Geçmiş hava durumu ve iklim verilerini içeren büyük bir veri setidir.
    2014-2019 dönemi için 105 SYNOP istasyonunun (yüzey sinoptik gözlemleri) ile METAR (meteorolojik havaalanı raporu) raporları kullanılan çalışma sonucunda elde edilen çıkarımlar yayınlanmıştır.
    Karadeniz üzerinde ilkbahar deniz sisi olaylarının oluşmasına neden olan sinoptik sistemler, NCEP/NCAR Yeniden Analizi kullanılarak yapılan araştırma sonuçlarına göre, en fazla sis olayı sırasıyla kış, ilkbahar, sonbahar ve yaz aylarında gözlenmektedir [30].
    Şekil 8’de istasyonların coğrafi ayrıntıları (enlem, boylam, yükseklik, istasyon tipi, bölge) ile yedi coğrafi bölgenin sınırları gösterilmiştir. Marmara bölgesi (MR), Ege bölgesi (AR), Akdeniz bölgesi (MeR), İç Anadolu bölgesi (CAR), Karadeniz bölgesi (BSR), Doğu Anadolu bölgesi (EAR), Güneydoğu Anadolu bölgesi (SEAR) olarak gösterilmiştir.
    Yukarıda anlatılan sis türleri, yatay görüş koşullarına göre sis, yarı sis ve yoğun sis olarak ayrılırken, istasyonlar ise çevre ortamı dikkate alınarak dağ, deniz kenarı, kentsel ve kırsal olarak sınıflandırılmıştır. Konu içme su hasadı olduğundan, kentsel sis kavramı, bu derleme yazı konusuna katılmamıştır. Kentlerin uzak ve yüksek banliyölerinde kullanılabilir bir su kaynağı olsa da, içme su kaynağı olarak kullanım sağlıklı değildir.
Şekil 8. Türkiye’de 105 Adet Meteoroloji İstasyonunun [WMO (Dünya Meteoroloji Örgütü) Kod Numaralı 61 Adet Sinoptik İstasyon ve ICAO (Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü) Kod Harfli 44 adet Havalimanı İstasyonu] Dağılımı

Türkiye’nin dağlık bölgelerinde (yani orta ve doğu kesiminde) radyasyon sisi sıklıkla kış aylarında görülür. Gündüzleri yağan yağışlar sonucunda geceleri hızlı soğumaya bağlı olarak önemli ölçüde nem, doygunluğa ulaşmaya başlar ve yüzeyin hemen üzerinde sis tabakası oluşur. İlkbahar aylarında, Karadeniz ve kuzeydoğu Marmara bölgelerinin sahil istasyonlarında, Karadeniz etkili deniz sisi olayları sıklıkla görülmektedir. Batı Karadeniz’de, kuzeydoğudan esen rüzgârlar, soğuk deniz suyunun yüzeye çıkmasını ve bir dereceye kadar sıcak kara alanlarına aktarılmasını sağlar. Yüzeye yerleşen daha yoğun nemli ve soğuk hava, sıcak kara havasını yükselmeye zorlar. Ayrıca, 850 hPa’da (düşük düzey) sıcak hava adveksiyonu, bölge üzerinde kalın bir inversiyon tabakası oluşturur. Doğu Karadeniz’de, kuzeybatıdan bir ölçüde soğuk ve nemli deniz yüzeyini yalayarak esen hafif yerel rüzgârlarla kıyılara aktarılan nemli hava, dağ seti ile karşılaşınca bölgede sıkışıp kalır. Ayrıca, güneyden esen rüzgârlar (850 hPa) Kaçkar Dağları üzerinden geçerek föehn2 etkisine neden olur ve sis tabakası üzerinde bir inversiyon tabakası oluşturur.

Şekil 9. Yıllık Ortalama Sisli Gün Sayısının İstasyon Bazlı Dağılımı

Yıllık ortalama sisli günlerin dağılımına bakıldığında, aslında her mevsim birçok istasyon bölgesinde su temininin tüm yıl boyunca elde etmeye uygun görülmektedir (Şekil 9). 2014-2019 yılları arasında sisli gün sayısı, aylara göre dağılımı, mevsimlere göre ortalama sisli gün sayısı ve sis tiplerine göre saatlik dağılımı incelenen ve özellikle havacılık sektörü için yapılmış olan çalışma, tarımsal sulama ve sis hasadı için de değerli bir kaynak oluşturmaktadır. Örnek olarak Karadeniz Sinop ili Gerze ilçesi Kabanlar Köyünde mayıs ayında 450 m rakımda çekilmiş fotoğraf görülmektedir (Şekil 10).

Şekil 10. Gerze Kabanlar Köyü 450 m Rakım ve denizden 4 km içeride sabah 08:30
  1. SONUÇ
    Ülkemizde özellikle içme suyu standartlarına göre şehir şebekelerine taşınan suyun içindeki pestisitlerin (zararlı bitki ve böcek zehiri) ölçülememesi, gerek temiz su kaynaklarına erişim hakları, gerekse temiz su kıtlığı yaşayan bölgelerde en azından küçük ve orta ölçekli sis hasadı sistemleri kurulması yoluyla temiz su elde edilmesinin, şehir suyuna seçenek bir kaynak olarak katılmasını neredeyse zorunlu kılmaktadır. Özellikle Karadeniz’in dağlık köylerinde dereler gibi temiz su kaynaklarının büyük ölçekte hem temiz su kaynağı olarak hem de atık su boşaltma için kullanılması ile yer üstü gölet ve toprak sızdırmalı depoları kullanma alışkanlığı, su kalitesini tartışılır hale getirmektedir. Tarımda kullanılan kimyasal gübrelerin gereğinden fazla bilinçsiz kullanılmasının yaygınlaşması gerek toprak gerekse yer üstü kaynaklarının kimyasal kirliliğini artırmaktadır. Diğer taraftan Türkiye’nin sis haritasına göre, yalnız yemek ve içme suyu için gereken 25 l/kişi-gün suyun, 2-4 m2 ağlarla sis hasadı yapılarak, rahatlıkla üretilebilmesi olasıdır. Bölgesel olarak aslında toplumsal birliktelik ile sınırlı hane bulunan yerleşim yerlerinde, daha büyük ölçekli projelerin yalnız insan odaklı olarak değil, canlı hayvan ve damla sulama sistemleri ile tarımsal sulamada kullanmak da olasıdır.
    Merkezi hükümetlerin su kıtlığını ele almaya yönelik kapsamlı bir yaklaşımla, yıl boyunca sık sık sis olaylarının yaşandığı kuru alanlarda sis suyu toplama potansiyelini keşfetme ve kullanma fırsatı vardır. Bu, sis suyu toplamanın ulusal su politikalarına su kaynakları yönetim stratejilerinden biri olarak katılması ve biyofiziksel koşulların sis suyu toplanması için elverişli olan bölgelerde eylem planlarının uygulanması ile başarılabilir. İlgili yatırım ve finansman eylem planları ile desteklenen ulusal su politikalarında yapılan bu tür düzenlemeler, sis suyu toplama sistemlerinin değer önerisinin ekonomik, toplumsal, sosyal, eğitimsel, çevresel ve sağlık ödünleşimleri açısından, diğer olası su kaynaklarıyla karşılaştırılması yoluyla desteklenmelidir.
    Kapasite gereksinim değerlendirmeleri ve gereksinim odaklı kapasite geliştirme, sürdürülebilir toplum temelli, sis toplama sistemlerinin planlanması ve yürütülmesinde çok önemlidir. Sis toplama sistemlerindeki teknolojik gelişmeler sürekli dikkat çekmekte olsa da bu ivmeyi sürdürmek ve ilgili konularda araştırma topluluğu içindeki ilgiyi artırmak esastır. Örneğin, FogQuest gibi kuruluşlar (http://www.fogquest.org/) ve FogNet Alliance (https://www.fognetalliance.org/) araştırmacılar, su uzmanları, topluluklar, yerel kurumlar, hükümet ve sivil toplum kuruluşlarından oluşan işlevsel ağlar aracılığıyla, ilgili yenilikleri ve bunların uygulanmasını belirleyerek sis toplama bilgisinin önemini göstermiş, en iyi uygulamaları belirtmiştir. Kilit bir unsur, potansiyel bağışçılar arasında daha fazla farkındalık ve özel sektörün sis suyu toplama sistemlerini hızlı bir şekilde izleyip sürdürmek için etkin katılımı olacaktır.
    Günümüzün su kıtlığıyla karşı karşıya kaldığımızda geleneksel su kaynaklarına dayanan tipik uygulamalar yeterli olmadığından, nehirlerin, boruların, kuyuların ve pompaların ötesinde düşünmenin zamanı çoktan geldi. Birçok şehirde, kasabada veya köylerde su kıtlığı ile ilgili endişeler artmaya devam ederken, sis suyu toplama sistemlerinin “parlak noktaları” olarak dünya örnekleri, kaynak streslerine verilen yaratıcı tepkilerin gerilimleri nasıl hafifletebileceğine ve suyla ilgili sürdürülebilir kalkınmayı nasıl destekleyebileceğine ışık tutuyor. Bu, su ile ilgili sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasının, toplulukların su kıtlığı çeken yöreler için büyük bir zorluk olduğu bir çağda çok önemlidir [Birleşmiş Milletler (BM), 2018]. Havadan su geri kazanım potansiyeli henüz tam keşfedilmemiş olsa da (BM-Su, 2020) uluslararası araştırma topluluklarının, gezegenimizin en hassas kaynağı etrafında eşitliği desteklerken su kıtlığını en iyi şekilde ele almak için, bu sistemleri ve su toplamaya yönelik diğer geleneksel olmayan yaklaşımları araştırma ve bulmaya çalışmayı gerekiyor [31].

KAYNAKÇA
1. Ritter, A., Regalado, C. M. ve Guerra, J. C. 2015. Tenerife’nin (Kanarya Adaları) Üç Bölgesinde Sis Suyu Toplamasının Miktarının Belirlenmesi. Su 7, 3306–3319. doi: 10.3390/w7073306, Bliesner et al, 1998. Tarım Sulama Yöntemleri Seçimi
2. Abdul-Wahab, S. A. ve Lea, V. 2008. Dünya Çapında ve Umman’da Sis Suyu Toplamanın Gözden Geçirilmesi. Int. J. Çevre. Damızlık. 65, 487–500. doi: 10.1080/00207230802149983
3. Fessehaye, M., Abdul-Wahab, S. A., Savage, M. J., Kohler, T., Gherezghiher, T. ve Hurni, H. 2017. Eritre’nin Doğu Yamacında Sisli Su Toplamanın Değerlendirilmesi. Su Int. 42, 1022–1036. doi: 10.1080/02508060.2017.1393714
4. Fessehaye, M., Abdul-Wahab, S. A., Savage, M. J., Kohler, T., Gherezghiher, T. ve Hurni, H. 2014. Topluluk Kullanımı için Sisli Su Toplama. Yenilemek. Sürdürmek. Enerji Rev. 29, 52–62. doi: 10.1016/j.rser.2013.08.063
5. LeBoeuf, R. E. ve de la Jara, E. 2014. Kuzey Şili’de Sürdürülebilir Bir Tatlı Su Kaynağı Olarak Büyük Ölçekli Sis Toplama Projeleri için Nicel Hedefler. Su Int. 39, 431–450. doi: 10.1080/02508060.2014.923257
6. Nieberding, F., Breuer, B., Braeckevelt, E., Klemm, O., Song, Q. ve Zhang, Y. 2018. Ailaoshan Dağı, Yunnan Eyaleti, SW Çin’deki Sis Suyu Kimyasal Bileşimi. Aerosol Hava Kalifikasyonu Arş. 18, 37–48. doi: 10.4209/aaqr.2017.01.0060
7. Batisha, A. 2015. Sis Hasadının Fizibilitesi ve Sürdürülebilirliği. Sürdürmek. Su Qual. Ecol. 6, 1–10. doi: 10.1016/j.swaqe.2015.01.002
8. Shanyengana, E. S., Henschel, J. R., Seely, M. K. ve Sanderson, R. D. 2002. Namibya’da Ek Bir Su Kaynağı Olarak Sisi Keşfetmek. Atmosfer Arş. 64, 251–259. doi: 10.1016/S0169-8095(02)00096-0
9. Olivier, J. 2004. Sis Hasadı: Güney Afrika’nın Batı Kıyısında Alternatif Bir Su Temini Kaynağı. Coğrafi J. 61, 203–214. doi: 10.1007/s10708-004-2889-y
10. Gandhidasan, P. ve Abualhamayel, H. 2007. Suudi Arabistan Krallığı’nda Tatlı Su Temini Kaynağı Olarak Sis Toplama. Su Çevresi. 21, 19–25. doi: 10.1111/j.1747-6593.2006.00041.x
11. El-Hasan, G. A. 2009. Asir Bölgesi-Suudi Arabistan’da Sis Suyu Toplama Değerlendirmesi. Su Kaynağı. Yönetmek. 23, 2805–2813. doi: 10.1007/s11269-009-9410-9
12. Harb, O. M., Salem, M. Sh., Abd EL-Hay, G. H. ve Makled, Kh. M. 2016. Küçük Bedwe Toplulukları için İstikrar Sağlayan Sis Suyu Hasadı, Mısır’ın kuzeyinde yaşıyor. Ann. Tarım Sci. 61, 105–110. doi: 10.1016/j.aoas.2016.01.001
13. Salem, T. A., Omar, M. E. M. ve El Gammal, H. A. A. 2017. Mısır’daki Delta Barajı’nda Toplanan Sis ve Yağmur Suyunun Sulu Tarım için Yeni Bir Kaynak Olarak Değerlendirilmesi. J. Afr. Dünya Sci. 135, 34–40. doi: 10.1016/j.jafrearsci.2017.08.012
14. Meunier, D. ve Beysens, D. 2016. Bakü’de (Azerbaycan) Çiy, Sis, Çiseleyen Yağmur ve Yağmur Suyu. Atmosfer Arş. 178–179, 65–72. doi: 10.1016/j.atmosres.2016.03.014
15. Sis Görevi.2017. Geçmiş Projeler. Alınan http://www.fogquest.org/project-information/projects/
16. Abdul-Wahab, S. A. ve Lea, V. 2008. Dünya Çapında ve Umman’da Sis Suyu Toplamanın Gözden Geçirilmesi. Int. J. Çevre. Damızlık. 65, 487–500. doi: 10.1080/00207230802149983
17. Sis Görevi (2017a). Geçmiş Projeler. Alınan http://www.fogquest.org/project-information/projects/
18. García-Ubaque, C. A., Vaca-Bohórquez, M. L. ve García-Ubaque, J. C. (2013). Factibilidad Técnica y de Salud Pública de la Recolección de Aguas Nieblas: Estudio de caso. Rahip Salud Pública 15, 366–373.
19. Sis Görevi (2017a). Geçmiş Projeler. Alınan http://www.fogquest.org/project-information/projects/
20. Marzol, M. V. 2002. Kanarya Adaları’ndaki (İspanya) Kırsal Bir Parkta Sis Suyu Toplama. Atmosfer Arş. 64, 239–250. doi: 10.1016/S0169-8095(02)00095-9
21. Fessehaye, M., Abdul-Wahab, S. A., Savage, M. J., Kohler, T., Gherezghiher, T. ve Hurni, H. 2017. Eritre’nin Doğu Yamacında Sisli Su Toplamanın Değerlendirilmesi. Su Int. 42, 1022–1036. doi: 10.1080/02508060.2017.1393714
22. Sis Görevi 2017b. Bekleyen Projeler. Alınan http://www.fogquest.org/project-information/pending-projects/
23. Schemenauer, R. S. ve Cereceda, P. A. 1994. Proposed Standard Fog Collector for Use in High-Elevation Regions. J. Appl. Meteorol. Climatol. 33, 1313–1322. https://doi.org/10.1175/1520-0450.
24. Okada, H., Thang, N. S. ve Elhajjajy, S. 2017. Gamification of the Dar Si Hmad Fog Water Harvesting Project in Morocco: Creating a role-playing course to integrate STEM and the Humanities.
25. Pawar, N. R., Jain, S. S. ve God, S. R. 2017. Experimental Study of Fog Water Harvesting by Stainless Steel Mesh. Int. J. Sci. Technol. Res. 6, 94–101.
26. Shi, W., Anderson, M. J., Tulkoff, J. B., Kennedy, B. S. ve Boreyko, J. B. 2018. Fog Harvesting with Harps. ACS Appl. Mater. Interfaces 10, 11979–11986. https://doi.org/10.1021/acsami.7b17488.
27. Wang, X., Zeng, J., Yu, X., Liang, C. ve Zhang, Y. 2019. Water Harvesting Method via a Hybrid Super Wettable Coating with Superhydrophobic and Superhydrophilic Nanoparticles. Appl. Surf. Sci. 465, 986–994. https://doi.org/10.1016/j.apsusc.2018.09.210.
28. Ledesma-Aguilar, R., Nistal, R., Hernández-Machado, A. ve Pagonabarraga, I. 2011. Tahrikli Sıvı Filamentlerde Islatma Özellikleri ile Kontrollü Düşme Emisyonu. Nat. Mater. 10, 367–371. https://doi.org/10.1038/nmat2998.PMID:21478882.
29. Ritter, A., Regalado, C. M. ve Aschan, G. Garajonay. 2008. Ulusal Parkı’nın (Kanarya Adaları) Subtropikal Elfin Defne Ormanında Sis Suyu Toplama: Yapay Sis Yakalayıcılar ve Fiziksel Tabanlı Bir Çarpma Modeli Kullanan Birleşik Bir Yaklaşım. J. Hidrometeorol. 9(5), 920–935. https://doi.org/10.1175/2008JHM992.1.
30. Baltaci, H, Lemos da Silva ve M. C., Gomes, H.B. 2022. https://doi.org/10.1002/joc.7823 “Türkiye’de Sis Üzerine Klimatolojik Bir Çalışma”
31. Qadir, M., Jiménez, G.C., Farnum, R.L. ve Trautwein, P. 2021. https://doi.org/10.3389/frwa.2021.675269 “Sis Suyu Hasadının Araştırma Tarihçesi ve Fonksiyonel Sistemleri”

TESKON+SODEX 2025 Tamamlandı

TMMOB Makina Mühendisleri Odası’nın (MMO) düzenlediği 16. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi TESKON 2025 ve Hannover Messe Sodeks Fuarcılık A.Ş. tarafından düzenlenen Isıtma, Soğutma, Kilma, Havalandırma, Yalıtım, Pompa, Vana Fuarı teskon+SODEX, 16-19 Nisan 2025 tarihleri arasında İzmir MMO Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde gerçekleştirildi.Türkiye’den sektör profesyonelleri, akademisyenler ve öğrencilerin yanı sıra Türkiye’nin birçok ilinden ziyaretçileri ağırlayan […]

BESİAD’da Başkan Sinan Topuk Güven Tazeledi

Bağlantı Elemanları Sanayici ve İş İnsanları Derneği (BESİAD) 19. Olağan Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi. Divan Başkanlığını Remzi Topuk’un üstlendiği Genel kurulda, 2023 ve 2025 yıllarının faaliyetleri değerlendirilirken, BESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Topuk, oy birliğiyle yeniden göreve seçilerek güven tazeledi.Topuk, bağlantı elemanları sektörünün yaklaşık 800 milyon dolarlık ihracat hacmiyle ülkemiz ekonomisine sağladığı yüksek katma değerin […]

ENERJİ PERFORMANS GÖSTERGELERİ VE DEĞERLENDİRMESİ

ISO 50001 EnYS standardının (aşağıda sadece standart denilecektir) bir kuruluşta oluşturulmasıyla çok sayıda yararlar sağlanır. Bunlardan bazıları aşağıda listelenmiştir [33]:• Standartta, enerji verimliliğinden elde edilen kazançların, uzun-vadeli gider tasarruflarına yol açan, zaman içinde sürdürülebilir olmasını sağlayan, sürekli iyileştirmeye odaklanılır.• Standart, yatırımlarla önemli getiriler sağlanarak, kuruluşları veriye dayalı analizle, gider açısından etkin enerji tasarruf projelerinin önceliklendirmesi […]

Sunuş (Sayı:100)

Değerli Meslektaşlarımız, Mühendis ve Makina-Güncel Dergimizin 2025 yılı Nisan sayısı ile karşınızdayız. Bu sayımızda Enerji, Dijital Dönüşüm, Su Kaynakları, Otomotiv konularında hazırlanmış dört yazı ile birlikte Birlik’ten, Kongre, Sektör Haberleri ve Eğitimlerimiz bölümlerine yer verilmiştir. Enerji bölümünde yer alan ilk yazımız Arif Hepbaşlı tarafından hazırlanan “Enerji Performans Göstergeleri ve Değerlendirmesi” başlıklı yazıdır. Yeryüzünde kaynaklar az […]

Künye
Yerel Süreli Yayın
YAYIN TARİHİ
Kasım 2024
Cilt: 65 Sayı: 778
MMO ADINA SAHİBİ
Publisher
Yunus Yener
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Executive Editor
Yunus Yener
YAYIN SEKRETERİ
Editorial Secretary
Ceren Yılmaz Aras
Yayın Kurulu
Editorial Board
S. Melih Şahin
Fuat Tiniş
Levent Çorbacıoğlu
C. SerdarSönmez
B. Oğuz Gürses
Serdar Uzgur
Aytekin Çakır
Dursun Çiçek
Hasan Kobakçı
Doğukan Karaca
İLAN ADRES
Advertising Representatives
yayin@mmo.org.tr
KAPAK VE SAYFA TASARIMI
Cover and Page Design
Muazzez Polat
TEKNİK SORUMLU
Technical Manager
Mehmet Aydın
YÖNETİM YERİ
Head Office
Meşrutiyet Cad. No: 19/6 Kızılay Ankara
Tel: +90 312 425 21 41
Fax: +90 312 417 86 21
E-posta: yayin@mmo.org.tr
Ağ: www.mmo.org.tr
BASKI YERİ
Printed by
Cem Web Ofset A.Ş.
Alınteri Blv. No. 29 Ostim - Ankara
Tel: +90 312 385 37 27
Basım Tarihi: 1 Kasım 2024
Baskı Sayısı: 15.000
TMMOB Makina Mühendisleri Odası yayın organı olan ve 1957 yılından itibaren yayımlanan (iki farklı isimle yayımlanmıştır.) Mühendis ve Makina dergisi, 2017 yılından itibaren Mühendis ve Makina Güncel ismiyle Makina Mühendisleri Odası üyelerine gönderilmektedir. Dergimizle ilgili detaylı bilgi almak için www.mmo.org.tr genel ağ adresinden yararlanabilirsiniz. Ayrıca telefon, faks veya e-posta yoluyla da bize ulaşabilirsiniz.
Bu web sitesi çerez kullanmaktadır
Sitemizin çalışması için gerekli olan çerezleri kullanıyoruz. Siteyi kullanmaya devam ederek bunları kabul etmiş olursunuz.
Bizi Takip Edin
MMO
TMMOB