Karbonsuzlaştırma, iklim değişikliğine karşı yapılanmücadelede temel bir süreçtir. 2021 yılı verilerine göre, Türkiye’nin yıllık karbondioksit sera gazı emisyonları 500 milyon ton CO2’in üzerindedir. Türkiye, 2030 yılına kadar salımlarını %21 oranında azaltmayı hedeflemekte ve bu bağlamda çeşitli uluslararası anlaşmalara imza atmaktadır. 2016 yılında imzalanan Paris İklim Anlaşması, küresel ısınmayı 1,5 °C ile sınırlamayı amaçlamakta ve bu hedefe ulaşmak için ülkeleri azaltım taahhütlerinde bulunmaya teşvik etmektedir.
Türkiye, 2053 yılına kadar net sıfır hedefini belirlemiş ve iklim değişikliği ile mücadelesini güçlendirmiştir [1]. Karbonsuzlaştırma, yalnız çevresel bir gereklilik değil, aynı zamanda ekonomik fırsatlar sunan bir dönüşüm sürecidir. Bu yazıda, Türkiye’nin karbon nötr bir ekonomiye geçiş süreci, zorluklar ve bu hedefe ulaşmak için izlenebilecek yol haritası ele alınmıştır.
2. KARBONSUZLAŞTIRMA NEDİR?
Karbonsuzlaşma, bir toplumun, işletmenin veya ekonominin karbondioksit (CO2) ve diğer sera gazı salımlarını azaltma veya tamamen ortadan kaldırma sürecidir. Bu süreç, iklim değişikliğiyle savaşmak ve çevresel sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla gerçekleştirilir. Karbonsuzlaşma stratejileri genellikle aşağıdaki yöntemleri içerir:
3 Yenilenebilir Enerji Kullanımı: Fosil yakıtlar yerine güneş, rüzgâr, hidroelektrik ve biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması.
3 Enerji Verimliliği: Enerji tüketimini azaltmak için daha verimli teknolojilerin kullanılması ve enerji tasarrufunu özendiren uygulamalar.
3 Karbon Yakalama ve Depolama (CCS – Carbon Capture and Storage): Endüstriyel süreçlerde üretilen karbondioksitin yakalanması ve yer altına depolanması.
3 Ulaşım ve Taşımacılık: Elektrikli araçlar, toplu taşıma sistemleri ve bisiklet yolları gibi sürdürülebilir ulaşım seçeneklerinin kolaylaştırılması ve özendirilmesi.
3 Tarım ve Orman Yönetimi: Sürdürülebilir tarım uygulamaları yapılması ve ormanların korunması veya yeniden ağaçlandırma çalışmaları.
3 Döngüsel Ekonomi: Atıkların yeniden kullanımı ve geri dönüşümü ile doğal kaynakların daha az tüketilmesi.
Karbonsuzlaşma, bireylerden büyük şirketlere ve hükümetlere kadar herkesin katkıda bulunabileceği küresel bir hedef olarak önem taşır. 2020 verilerine göre, dünya genelinde güneş ve rüzgâr enerjisi toplam enerji tüketiminin yalnızca %10’unu karşılamaktadır [2].
3. TÜRKİYE’NİN MEVCUT DURUMU
Türkiye’nin mevcut durumu, karbonsuzlaşma ve sürdürülebilir enerji geçişi açısından birkaç önemli alanda değerlendirilebilir:
3 Yenilenebilir Enerji Kullanımı
Türkiye, güneş, rüzgâr, hidroelektrik ve jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını artırma konusunda önemli adımlar atmaktadır. 2022 yılında yenilenebilir enerji, Türkiye’nin toplam elektrik üretiminin yaklaşık %50’sini oluşturmaktadır.
Türkiye, rüzgâr enerjisi kapasitesini önemli ölçüde artırmış ve güneş enerjisi yatırımlarına hız vermiştir. Özellikle Ege ve Marmara bölgelerinde rüzgâr enerjisi santralleri, İç Anadolu ve Ege bölgelerinde güneş enerjisi santrallari kurulmaktadır.
3 Karbon Emisyonları
Türkiye’nin, büyüyen bir ekonomisi olduğu için, sera gazı salımları da artış göstermektedir. Ancak, 2021 Paris İklim Anlaşması’na taraf olarak, salımlarını azaltma taahhüdünde bulunmuş ve 2030 yılına kadar toplam salımlarını %21 oranında azaltmayı hedeflemektedir.
3 Enerji Verimliliği Stratejileri
Türkiye, enerji verimliliğini artırmak için çeşitli stratejiler geliştirmiştir. Enerji verimliliği uygulamalarına yönelik özendirme programları ve düzenlemeler yapılmaktadır.
3 Politika ve Yasal Çerçeve
Ulusal Enerji Stratejisi, enerji politikalarını belirlemek için Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı gibi belgeler oluşturmuştur. Ayrıca, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını özendiren yasalar ve özendirme programları bulunmaktadır.
3 Zorluklar ve Fırsatlar
Türkiye, enerji bağımlılığı ve fosil yakıtların yoğun kullanımı gibi sorunlarla karşı karşıyadır. Karbonsuzlaşma sürecinde karşılaşılabilecek finansal ve teknik zorluklar da bulunmaktadır.
Yenilenebilir enerji potansiyeli, enerji verimliliği artırma fırsatları ve uluslararası işbirlikleri, Türkiye’nin karbonsuzlaşma hedeflerine ulaşmasında önemli rol oynamaktadır. Ancak bu sürecin hızlandırılması için daha fazla yatırımlara ve politika değişikliklerine gereksinim duyulmaktadır.
Türkiye, enerji üretiminin yaklaşık %70’ini fosil yakıtlardan sağlamaktadır. 2021 yılı itibarıyla elektrik üretiminde kömür ve doğalgazın payı %60 civarındadır [3]. Bununla birlikte, 2020’de Türkiye’nin güneş enerjisi kapasitesi 4,4 gigawatt ve rüzgâr enerjisi kapasitesi 1,5 gigawatt olmuştur. Fosil yakıtlara olan bağımlılığı Türkiye’nin emisyon azaltım hedeflerine ulaşmasını zorlaştırmaktadır. Sanayi sektörü toplam emisyonların %30’unu, ulaşım sektörü ise %17’sini oluşturmaktadır [4].
Tablo 1. Türkiye’nin Enerji Kaynakları ve Kapasitesi (2024)
Kaynak
Güç (MWe)
Oran
Hidroelektrik
32.180
% 29,3
Doğalgaz
24.756
% 22,5
Kömür
21.827
% 19,9
Güneş
14.667
% 13,3
Rüzgar
12.103
% 11,0
Biyogaz
2.414
% 2,2
Jeotermal
1.691
% 1,5
Diğer
261
% 0,2
TOPLAM
109.898
% 100
4. KARBONSUZLAŞTIRMA STRATEJİLERİ
Karbonsuzlaştırma stratejileri, karbon salımlarını azaltmak veya ortadan kaldırmak amacıyla uygulanan çeşitli yöntemlerdir. Bu stratejiler, enerji üretiminden ulaşıma, endüstri süreçlerinden tarıma kadar geniş bir yelpazede uygulanabilir. Temel karbonsuzlaştırma stratejileri aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
3Yenilenebilir Enerji Kullanımının Artırılması
Türkiye’nin güneş enerjisi potansiyeli yıllık olarak 1.500-2.000 kWh/m² arasında değişmektedir. 2022 yılı itibarıyla güneş enerjisi kapasitesi yaklaşık 8.500 megawatt, rüzgâr enerjisi kapasitesi ise yaklaşık 10.000 megawatta ulaşmıştır [5]. 2030 yılına kadar elektrik üretiminin %50’sinin yenilenebilir kaynaklardan sağlanması hedeflenmektedir. 2050 yılına kadar ise bu oranın %65’e çıkarılması planlanmaktadır.
• Güneş Enerjisi: Fotovoltaik paneller ve güneş enerjisi santralleri aracılığıyla elektrik üretimi.
• Rüzgâr Enerjisi: Rüzgâr türbinleriyle elektrik üretimi, özellikle rüzgârlı bölgelerde.
• Hidroelektrik Enerji: Barajlar ve nehirler üzerinden elektrik üretimi.
• Biyokütle Enerjisi: Organik atıkların enerjiye dönüştürülmesi.
3Enerji Verimliliğinin Artırılması
Türkiye, 2019 yılında enerji verimliliği stratejisi geliştirmiş ve 2023 yılına kadar enerji tüketimini %20 oranında azaltmayı hedeflemiştir [6]. 2021 yılında enerji verimliliği uygulamaları ile sağlanan tasarruf 2,1 milyar TL olarak hesaplanmıştır. Sanayi ve konut sektörlerinde enerji verimliliğini artırmak amacıyla “Enerji Kimlik Belgesi” ve “Enerji Verimliliği Destek Programı” gibi uygulamalar yaygınlaştırılmaktadır [7].
• Binalarda Verimlilik: Isı yalıtımı, enerji verimli aydınlatma yapılması ve doğru aygıtların kullanımı.
• Endüstriyel Verimlilik: Üretim süreçlerinin en iyilenmesi ve atıkların azaltılması.
• Ulaşımda Verimlilik: Yakıt verimliliği yüksek araçların kullanımı ve toplu taşıma sistemlerinin yaygınlaştırılıp geliştirilmesi.
3Elektrikli Araçlar ve Sürdürülebilir Ulaşım
Türkiye, elektrikli araç pazarını geliştirilmesiyle 2021 yılı itibarıyla Türkiye’de 2.500 adet olan elektrikli araç sayısının 2025 yılına kadar 1 milyon adete ulaşması [8]. Toplu taşıma sistemlerinin modernizasyonu da karbon salınımını azaltmaya yönelik önemli bir strateji olarak öne çıkmaktadır. Örneğin, büyük kentlerde metro ağının genişletilmesi, bu yönde çok önemli bir adımdır.
• Fosil yakıtlı araçlar yerine elektrikli araçların özendirilmesi.
• Gelişmiş ve sürdürülebilir toplu taşıma seçeneklerinin sunulması (metro, tramvay, otobüs gibi).
• Bisiklet ve yürüyüş yolları gibi sağlıklı ve temiz ulaşım yöntemlerine olanak sağlanması ve insanların bu yöntemleri kullanmalarının özendirilmesi.
3Karbon Yakalama ve Depolama (CCS)
Sanayi süreçlerinde ortaya çıkan CO2‘nin yakalanması ve yakalanan karbonun yer altı jeolojik oluşumlarında saklanması.
3Sürdürülebilir Tarım ve Orman Yönetimi
Organik tarım, toprak koruma ve su yönetimi ile sürdürülebilir tarım uygulamalarının yanı sıra, ormanların korunması ve yeni ağaçlandırma çalışmalarının yapılması.
3Döngüsel Ekonomi
Atık yönetimi ile geri dönüşüm ve yeniden kullanım sistemlerinin geliştirilmesi. Ayrıca uzun ömürlü ve geri dönüştürülebilir ürünlerin tasarımı.
3Farkındalık ve Eğitim
Karbonsuzlaşma ve sürdürülebilirlik konularında toplumsal farkındalık oluşmasına yönelik eğitim gibi programların oluşturulması.
3Politika ve Düzenlemeler
Karbon salımları için vergi alınması veya özel ticaret sistemlerinin uygulanması ile yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projelerine yönelik parasal destek verilip, kullanıcıların özendirilmesi.
Bu stratejiler, karbon salımlarının azaltılması ve iklim değişikliği ile mücadele etmek için bütüncül bir yaklaşım sağlayacaktır. Her bir stratejinin etkili bir şekilde uygulanabilmesi için hükümetlerin, özel sektörün ve bireylerin iş birliği yapması gerekmektedir.
5. PARİS İKLİM ANLAŞMASI VE TÜRKİYE’NİN 2053 HEDEFLERİ
Paris İklim Anlaşması, küresel ısınmayı endüstri dönemi öncesi düzeylerin 2°C altında tutmayı ve yapılabilirse, 1,5°C’ye sınırlamayı hedefleyen uluslararası bir anlaşmadır. 2015 yılında kabul edilen bu anlaşma, iklim değişikliğiyle savaşan ülkelerin karbon salımlarını azaltma sözlerine dayanır. Türkiye, bu anlaşmayı imzalayarak 2030 yılına kadar salımlarını %21 oranında azaltmayı üstlenmiştir [9]. Ayrıca, 2053 yılına kadar net sıfır hedefi koyarak iklim değişikliği ile mücadelede kararlılığını ortaya koymuştur.
Paris İklim Anlaşması’nın Temel Hedefleri:
1. Küresel Isınmayı Sınırlandırma: Küresel sıcaklık artışını 2°C’nin altında tutmak ve 1,5°C hedefine yaklaşmak.
2. Karbon Salımlarının Azaltılması: Ülkelerin emisyonlarını azaltma planlarını (Ulusal Katkı Beyanları, NDC- ) sunması ve bu hedefleri düzenli olarak güncelleyerek artırmaları beklenir.
Parasal Destek: Gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelere, iklim değişikliği ile savaşma ve gerekli koşullara uyum sağlama konusunda parasal destek sunması gerekir.
Uyum ve Dayanıklılık: İklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlamak için dayanıklı sistemler ve politikalar geliştirilmelidir.
Saydamlık ve İzleme: Ülkelerin salım azaltma çabalarını açık bir şekilde raporlamaları ve bu süreçlerin uluslararası düzeyde izlenmesi gereklidir.
Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’ndaki Rolü ve 2053 Hedefleri:
Türkiye, Paris İklim Anlaşması’nı onayladıktan sonra, karbonsuzlaşma ve iklim hedeflerini belirlemiştir. Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadelesinde en önemli hedeflerinden biri 2053 yılında net sıfır salım düzeyine ulaşmaktır.
2053 Hedefleri:
• Net Sıfır Karbon Salımı: Türkiye, 2053 yılına kadar tüm sektörlerde karbon salımlarını sıfıra indirmeyi hedeflemektedir. Bu hedef; enerji, ulaşım, tarım ve sanayi sektörlerinde geniş çaplı dönüşüm gerektirmektedir.
• Yeşil Dönüşüm ve Yenilenebilir Enerji: Türkiye, yenilenebilir enerji yatırımlarını artırarak fosil yakıtlardan yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş yapmayı planlamaktadır. 2053 yılına kadar elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin payını önemli ölçüde artırmak hedeflenmektedir.
• Sürdürülebilir Ulaşım: Türkiye, ulaşımda fosil yakıtlara bağımlılığı azaltmak için elektrikli araçların yaygınlaşmasını ve toplu taşımanın güçlendirilmesini amaçlamaktadır.
• Enerji Verimliliği: Türkiye, enerji verimliliği alanında da önemli adımlar atarak endüstride, binalarda ve ulaşım sektörlerinde enerji tüketimini azaltmayı planlamaktadır. Bu, aynı zamanda ekonomik büyüme ile enerji tüketiminin ayrışmasını sağlayacak bir politika olarak öne çıkmaktadır.
• Karbon Yutakları ve Doğa Temelli Çözümler: Ormanların korunması, ağaçlandırma projeleri ve doğal karbon yutaklarıyla karbon salımlarının dengelenmesi hedeflenmektedir.
• Yeşil Finansman: İklim değişikliği ile mücadelede, uluslararası işbirlikleri ve finansman modellerini kullanarak, düşük karbonlu projeler için uluslararası finans kaynaklarına erişimi artırmayı planlamaktadır.
• Sıfır Atık Projeleri: Türkiye, atık yönetimi ve geri dönüşüm politikalarını güçlendirerek döngüsel ekonomiye geçiş yapmayı hedeflemektedir. Bu projeler, atıkların en aza indirilmesini ve en fazla şekilde yeniden kullanımını desteklemektedir.
Türkiye’nin Karşılaştığı Zorluklar:
• Fosil Yakıt Bağımlılığı: Türkiye, enerji gereksiniminin önemli bir kısmını hâlâ fosil yakıtlardan karşılamaktadır. Bu bağımlılığı azaltmak, karbonsuzlaşma hedeflerine ulaşmak için kritik bir zorluk olacaktır.
• Finansman: Büyük ölçekli yenilenebilir enerji projeleri ve enerji verimliliği yatırımları için gerekli finansman kaynakları ve teknolojik yatırımların sağlanması gerekmektedir.
• Sektörel Dönüşüm: Endüstri, ulaşım ve tarım gibi sera gazı salımının yoğun olduğu sektörlerin düşük karbonlu teknolojilere geçişi, teknik ve ekonomik açıdan büyük çaba gerektirecektir.
Türkiye’nin Paris Anlaşması’na Katkı Beyanı (NDC)
Türkiye’nin Paris Anlaşması kapsamında sunduğu NDC (Nationally Determined Contribution) belgesinde 2030 yılına kadar salımlarını %21 oranında azaltma hedefi yer almaktadır. Ancak, Türkiye bu hedefini güncelleme çalışmalarına başlamış olup, 2053 net sıfır hedefi doğrultusunda daha iddialı planlar yapmayı hedeflemektedir.
Türkiye’nin 2053 karbonsuzlaşma hedefi, Paris İklim Anlaşması’nın küresel iklim hedeflerine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Bu hedeflere ulaşmak, yenilenebilir enerji yatırımlarının hızlanması, enerji verimliliğinin artırılması, fosil yakıt bağımlılığının azaltılması ve sürdürülebilir kalkınmanın özendirilmesi gibi stratejik adımları gerektirmektedir.
6. TEKNOLOJİK GELİŞMELER
Karbonsuzlaşma sürecinde, teknolojik gelişmeler büyük bir rol oynamaktadır. Enerji üretimi, sanayi, ulaşım ve tarım gibi sektörlerde karbon salımlarını azaltmak ve sürdürülebilirlik sağlamak amacıyla yeni teknolojiler kullanılmakta ve geliştirilmektedir. Bu alanlardaki önemli teknolojik gelişmeler aşağıdaki gibidir:
1. Yenilenebilir Enerji Teknolojileri
3 Güneş Enerjisi Teknolojileri:
• Fotovoltaik Hücreler: Güneş panellerinin verimliliği sürekli artırılmakta ve maliyetleri düşmektedir. Çift yüzeyli (bifacial) paneller gibi gelişmeler, daha fazla enerji üretimi sağlar.
• Güneş Enerjisi Depolama: Enerji depolama sistemleri (bataryalar) gelişmekte, böylece güneş enerjisi gece veya bulutlu günlerde de kullanılabilir hale gelmektedir.
3 Rüzgâr Enerjisi Teknolojileri:
• Yüzer Rüzgâr Türbinleri: Derin denizlerde rüzgâr potansiyelini kullanmak amacıyla yüzer rüzgâr türbinleri geliştirilmektedir.
• Verimli Türbin Teknolojileri: Daha büyük kanatlar ve daha güçlü jeneratörlerle enerji üretimi artırılmaktadır.
3Hidrojen Enerjisi:
• Yeşil Hidrojen Üretimi: Yenilenebilir enerji kullanılarak elektroliz yoluyla sudan hidrojen üretilmesi, fosil yakıtlara seçenek olan temiz bir enerji kaynağı sunmaktadır.
• Hidrojen Yakıt Hücreleri: Ulaşım ve endüstride kullanılmak üzere gelişen hidrojen yakıt hücreleri, sıfır salımlı enerji sağlamaktadır.
2. Karbon Yakalama, Kullanım ve Depolama (CCUS – Carbon Capture, Utilization, and Storage )
• Karbon Yakalama ve Depolama (CCS): Karbon salımlarının endüstride ve enerji santrallerinde yakalanarak yer altı jeolojik katmanlara depolanması.
• Karbon Kullanımı (CCU): Yakalanan karbonun, kimyasal ürünler, inşaat malzemeleri veya yakıt gibi yeni ürünlerde kullanılabilmesi.
3. Akıllı Şebeke Teknolojileri (Smart Grids)
• Akıllı Enerji Dağıtım Sistemleri: Enerji talep ve üretimini dengeleyen ve en iyileyen, enerji kayıplarını en aza indiren sayısallaştırılmış elektrik şebekeleri.
• Enerji Yönetim Sistemleri: Gerçek zamanlı veriler kullanarak enerji tüketimini en iyileyen sistemler, özellikle endüstride ve ticari binalarda enerji verimliliğini artırır.
4. Enerji Depolama Teknolojileri
• Lityum-İyon Bataryalar: Yenilenebilir enerji sistemleri için büyük ölçekli batarya depolama teknolojisi, güneş ve rüzgâr enerjisinin kesintili doğasını dengelemekte kullanılır.
• Yeni Nesil Batarya Teknolojileri: Lityum-iyon bataryaların yerini alabilecek daha güvenli ve daha uzun ömürlü katı hal (solid-state) bataryalar gibi yeni nesil enerji depolama çözümleri geliştirilmektedir.
5. Elektrikli Ulaşım ve Mobilite Teknolojileri
• Elektrikli Araçlar (EV – Electric Vehicle): Batarya teknolojilerindeki gelişmeler, elektrikli araçların kullanım süre ve gidebilecekleri uzaklıkları artırmakta ve maliyetini düşürmektedir. Ayrıca, şarj altyapıları da hızla gelişmektedir.
• Otonom Araçlar: Otonom araçlar, daha verimli ulaşım sistemleri sunarak trafik yoğunluğunu azaltabilir ve enerji tüketimini en uygun duruma getirebilir.
• Hidrojen Yakıtlı Araçlar: Özellikle ağır yük taşıyan kamyonlar ve trenler için hidrojen yakıtlı araçlar, elektrikli araçlara seçenek olarak, daha düşük karbonlu çözümler sunar.
• Toplu Taşımada Elektrifikasyon: Elektrikli otobüsler ve raylı sistemler, şehir içi ulaşımda sıfır salımlı bir çözüm olarak yaygınlaşmaktadır.
6. Endüstriyel Karbonsuzlaştırma Teknolojileri
• Düşük Karbonlu Çelik ve Çimento Üretimi: Çelik ve çimento gibi yüksek emisyonlu sektörlerde karbon salımlarını azaltmak için hidrojen kullanımı artmakta ve karbon yakalama teknolojileri uygulanmaktadır.
• Enerji Verimli Üretim Teknolojileri: Endüstriyel süreçlerde enerji verimliliğini artıran gelişmiş otomasyon ve sayısallaşma çözümleri kullanılmaktadır.
7. Sürdürülebilir Tarım ve Gıda Teknolojileri
• Dikey Tarım ve Akıllı Tarım: Su ve enerji tasarrufu sağlayan, algılayıcılarla en iyilenen kapalı alan tarım teknolojileri, gıda üretiminin sürdürülebilirliğini artırır.
• Yapay Et Üretimi: Laboratuvarda üretilen etler, tarımsal kaynak kullanımını azaltarak gıda endüstrisindeki karbon ayak izini düşürmeyi hedefler.
8. Döngüsel Ekonomi Teknolojileri
• Geri Dönüşüm Teknolojileri: Plastik, metal, cam ve diğer malzemelerin geri dönüştürülmesi için gelişmiş teknolojiler kullanılmakta; malzemelerin yeniden kullanımı özendirilmektedir.
• Biyoplastikler ve Yeniden Kullanılabilir Malzemeler: Petrol içerikli plastiklere seçenek olarak, biyolojik kaynaklardan üretilen biyoplastikler geliştirilmekte ve yaygınlaştırılmaktadır.
9. Sayısal Teknolojiler ve Yapay Zekâ
• Enerji Yönetimi ve Yapay Zekâ: Yapay zekâ, enerji gereksinimini önceden kestirerek sistemleri en iyileyerek ve enerji tüketimini azaltmada önemli bir rol oynamaktadır.
• Nesnelerin İnterneti (IoT – Internet of Things) : Akıllı şehirler, binalar ve ulaşım ağları, IoT aygıtlarıyla enerji ve kaynak kullanımını en iyiler.
10. Nükleer Enerji ve Küçük Modüler Reaktörler (SMR – Small Modular Reactor )
• Nükleer Enerji: Geleneksel nükleer enerji, düşük karbonlu bir enerji kaynağı olarak karbonsuzlaştırma stratejilerinde yer almaktadır.
• Küçük Modüler Reaktörler (SMR): Daha güvenli ve esnek kullanım özellikleri sunan küçük ölçekli nükleer reaktörler, enerji isteğine hızlı yanıt verebilecek şekilde geliştirilmektedir.
7. TOPLUMSAL VE EKONOMİK ETKİLER
Karbonsuzlaştırma süreci, ekonomik fırsatlar yaratırken, toplumsal adaletin sağlanması açısından da önemlidir. 2020 yılı itibarıyla Türkiye’de yenilenebilir enerji sektöründe 100.000’in üzerinde insan çalışmaktadır ve bu sayının 2030 yılına kadar 300.000’e çıkması beklenmektedir [10].
Karbonsuzlaştırma, toplumları ve ekonomileri yeniden şekillendirecek geniş kapsamlı bir dönüşüm sürecidir. Bu sürecin başarılı olabilmesi için politikaların kapsayıcı olması, ekonomik geçiş süreçlerinin desteklenmesi ve toplumsal farkındalığın artırılması gereklidir. Hem ekonomik fırsatlar, hem de toplumsal faydalar sağlayabilecek bu süreç, sürdürülebilir bir geleceğin oluşmasında kritik rol oynar.
8. ZORLUKLAR VE ENGELLER
Karbonsuzlaştırma sürecinde karşılaşılan en önemli zorluklar arasında, siyasi irade eksikliği, yetersiz finansman ve halk bilinci eksikliği yer almaktadır. 2021 yılında yapılan bir araştırma, Türkiye’de halkın %70’inin iklim değişikliği konusundaki farkındalık düzeyinin düşük olduğunu göstermiştir [11]. Bu nedenle, kamu ve özel sektör işbirliği ile kapsamlı bir strateji geliştirilmesi önemlidir.
Karbonsuzlaşma süreci, birçok fırsat sunmakla birlikte, ekonomik, sosyal, politik ve teknolojik zorluklarla karşı karşıyadır. Bu zorlukların üstesinden gelinmesi için kapsamlı ve uyumlu politikalar, güçlü uluslararası işbirlikleri, yenilikçi teknolojik çözümler ve adil geçiş politikaları gereklidir. Bu yapılamazsa, bu süreç hem ülkeler arasında, hem de toplumun çeşitli kesimleri arasında eşitsizlikleri artırabilir.
9. GELECEK VİZYONU
Türkiye, 2050 yılına kadar net sıfır salım hedeflerini belirlemeli ve bu hedeflere ulaşmak için kapsamlı bir yol haritası oluşturmalıdır. Bu yol haritası enerji dönüşümünü, teknolojik yenilikleri, toplumsal katılımı ve ekonomik fırsatları içermelidir. Eğitim programları ile toplumsal farkındalığın artırılması da sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkı sağlayacaktır. Ayrıca, yerel yönetimlerin bu süreçte etkin bir şekilde rol alması, enerji geçişini hızlandıracaktır.
Türkiye’nin gelecekteki vizyonu, özellikle sürdürülebilirlik, karbonsuzlaşma ve yeşil ekonomi odaklı bir dönüşüm sürecini hedeflemektedir. Paris İklim Anlaşması’na taraf olduktan sonra, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilir kalkınma politikaları daha somut hale gelmiştir. 2053 yılında net sıfır karbon emisyonu hedefi, Türkiye’nin gelecekteki kalkınma vizyonunun önemli bir bileşenini oluşturmaktadır. Bu vizyon, ekonomik büyümenin yanı sıra çevresel sürdürülebilirliği ve sosyal refahı artırmayı da amaçlamaktadır.
10. SONUÇ
Türkiye, karbonsuzlaştırma sürecini hızlandırmalı, yenilenebilir enerji yatırımlarını artırmalı ve toplumsal bilinci güçlendirmelidir. İklim değişikliği ile mücadele, yalnız çevresel bir sorumluluk değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal bir gerekliliktir. Tüm paydaşların işbirliği içinde çalışması, sürdürülebilir bir geleceğin inşasına katkıda bulunacaktır. Türkiye, bu süreçte lider bir ülke olma potansiyeline sahiptir; ancak bu potansiyeli gerçekleştirmek için kararlı adımlar atılması gerekmektedir.
Ancak teknolojik zorluklar, fosil yakıt altyapısının dönüşümü, toplumsal farkındalık eksiklikleri ve yüksek maliyetler gibi engeller, süreci karmaşıklaştırmaktadır. Endüstri, enerji, ulaşım ve tarım gibi kilit sektörlerde sürdürülebilir dönüşümler planlanırken, Türkiye’nin sosyal, ekonomik ve çevresel dengeleri de gözeten hakkaniyetli geçiş politikaları geliştirmesi önemlidir.
Bu zorluklara karşın, yeşil ekonomi, teknolojik yenilikler ve uluslararası işbirlikleri, Türkiye’nin hem çevresel sürdürülebilirliği sağlama, hem de ekonomik büyümeyi sürdürme hedefine ulaşmasında çok önemli olacaktır.
KAYNAKÇA
1. Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı. 2021. Türkiye’nin İklim Değişikliği Stratejisi. https://www.csbg.gov.tr/, son erişim tarihi: Eylül 2024
2. IRENA. 2020. Renewable Power Generation Costs in 2020. https://www.irena.org/publications/2021/Jun/Renewable-Power- Costs-in-2020, son erişim tarihi: Eylül 2024
3. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı. 2021. Türkiye Enerji İstatistikleri. https://www.enerji.gov.tr/, son erişim tarihi: Eylül 2024
4. Türkiye İstatistik Kurumu. 2020. Enerji Tüketim İstatistikleri. https://www.tuik.gov.tr/, son erişim tarihi: Eylül 2024
5. Yeni Enerji Sayı 87 Türkiye’de Yenilenebilir Enerji Kurulu Gücü 55 Bin MW Seviyesine Yaklaştı. https://www.yenienerji.com/dergi/temmuz-agustos-2022, son erişim tarihi: Eylül 2024
6. Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. 2019. Enerji Verimliliği Stratejisi ve Eylem Planı. https://www.sanayi.gov.tr/, son erişim tarihi: Eylül 2024
7. Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı. 2021. Enerji Kimlik Belgesi. https://www.csbg.gov.tr/, son erişim tarihi: Eylül 2024
8. Türkiye’nin Elektrikli Araç Stratejisi. 2021. Elektrikli Araçların Gelişimi. https://www.trm.gov.tr/,
9. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı. 2021. Paris İklim Anlaşması. https://www.mfa.gov.tr/ son erişim tarihi: Eylül 2024
10. Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı. 2020. Yenilenebilir Enerji İstihdam Raporu. https://www.csbg.gov.tr/, son erişim tarihi: Eylül 2024
11. Türkiye İstatistik Kurumu. 2021. İklim Değişikliği Farkındalığı Araştırması. https://www.tuik.gov.tr/, son erişim tarihi: Eylül 2024
Cem Web Ofset A.Ş. Alınteri Blv. No. 29 Ostim - Ankara Tel: +90 312 385 37 27
Basım Tarihi: 1 Kasım 2024
Baskı Sayısı: 15.000
TMMOB Makina Mühendisleri Odası yayın organı olan ve 1957 yılından itibaren yayımlanan (iki farklı isimle yayımlanmıştır.) Mühendis ve Makina dergisi, 2017 yılından itibaren Mühendis ve Makina Güncel ismiyle Makina Mühendisleri Odası üyelerine gönderilmektedir. Dergimizle ilgili detaylı bilgi almak için www.mmo.org.tr genel ağ adresinden yararlanabilirsiniz. Ayrıca telefon, faks veya e-posta yoluyla da bize ulaşabilirsiniz.